JMO Güney Marmara Şubesi: İnsan odaklı ve afet dirençli kentler oluşturulmalı!

BURSA (İGFA) – Bursa’da Mehmet Yıldız başkanlığındaki TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi’nin Kahramanmaraş depremlerinin ikinci yıl dönümü dolayısıyla BAOB Akademik Odalar Yerleşkesi Toplantı Salonu’nda basın açıklaması yaptı.

Türkiye’de her yıl önemli kayıplara neden olan pek çok doğa olayının afete dönüşmesini önlemek için afet riski altındaki alanların sağlıklı ve güvenli yaşam alanları haline getirilmesinin ‘insan’ odaklı ve ‘afet dirençli kentlerin’ oluşturulmasının öncelikli ve acil bir ihtiyaç olduğunu belirterek, 6 ve 20 Şubat 2023 tarihli depremlerden etkilenen 18 kentte, barınma sorununu konteyner kentlerde karşılamak zorunda kalan ve yaşam mücadelesi veren vatandaşlar için öncelikle insanca yaşam koşulu ve barınma sorunun çözümü konusunda çalışmaların daha da hızlandırılması gerektiğini söyledi.

6 ve 20 Şubat 2023 depremlerinde “en büyük yıkımın zayıf mühendislik özelliklerine sahip, sıvılaşmaya yatkın zemin birimleri ile fay zonları üzerinde yer alan yerleşim birimlerinde meydana geldiği gerçeğinden hareketle” kırsal ve kentsel alanlarda “jeolojik sakıncalı veya fay sakın bantları” üzerinde yapı yapılmasına kısıtlama getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Jeoloji Mühendisi Mehmet Yıldız, deprem bölgesindeki kentlerde yaşayan vatandaşlarımızın temiz su, temiz çevre ve sağlıklı gıdaya erişimi konusunda ilgili idarelerin gerekli tedbirleri alması gerektiğini kaydetti.

JEOLOJİK TEHLİKELER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ!

“Hasar almış altyapı, deprem ve diğer olası jeolojik tehlikeler de dikkate alınarak yenilenmeli, var olanlar ise gözden geçirilmedir” diyen Yıldız, “Bölgede yer alan kamuya ait bina ve tesislerde dahil olmak üzere az hasarlı veya hasarsız tüm yapılar “kamu eliyle” gözden geçirilmeli, yetersiz olanlar tespit edilerek yıktırılmalı veya güçlendirilerek can ve mal güvenliği sağlanmalıdır. Geçim olanaklarını kaybetmiş 650 binden fazla insanımızın yaşamlarını devam ettirebilmeleri için devletimiz uzun süreli ekonomik destek programlarını devreye almalı, vatandaşlarımıza iş imkanı sağlanmalıdır. Depremden zarar gören büyük ve küçük sanayi veya işletme tesislerinin yeniden üretim süreçlerine dahil edilmesi amacıyla bölge geneli için özel kalkınma programı hazırlanmalı ve bu program dahilinde bölgenin kalkınmasına özel önem verilmelidir. Ülkemizin afetlere hazır hale gelmesi için acil bir şekilde “Afet, Acil Durum ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın” kurulması sağlanmalıdır” dedi.

Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız, son yaşanan depremlerin depremin en fazla düşük gelire sahip yoksul vatandaşlarımızı etkilediğini gösterdiğinin altını çizdi.

Toplumun afet risklerinden korunması için ilgi kurumlar tarafından toplanan afet tehlike verileri paylaşılmalı, ilgili kurumların yanı sıra üniversitelerin, ilgili meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşları ile bilim insanlarının kullanımına açılarak risk analizlerinin yapılmasına olanak sağlanması gerektiğini ifade eden Başkan Yıldız, “Bu kapsamda; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü elinde bulundurduğu verilerin afetlerle ilgili bölümlerini erişime açık hale getirmelidir.” dedi.

Başkan Yıldız, kamuoyunu yoğun şekilde meşgul eden Ege Denizi’ndeki depremler, ülkemizin sadece kara bölgelerinin değil etrafımızdaki denizlerle birlikte üzerinde bulunduğumuz coğrafyanın jeolojik ve tektonik gerçeğini ve karşı karşıya kalabileceğimiz riskleri tüm açıklığı ile bir kez daha ortaya koyduğunu anlattı.

“AFET ‘KADER’ DEĞİL”

Doğa olaylarının afete dönüşmesinin “kader” olmadığını belirten Bursa Şube Başkanı Mehmet Yıldız, “Toplumsal acıların tekrar tekrar yaşanmaması bizim elimizdedir. Doğa kaynaklı olayların afete dönüşmemesi ve ülkemizde yaşanan acıların tekrarlanmaması için doğa ve teknoloji kaynaklı afet risklerine karşı “etkin bir mevzuat altyapısını, güçlü kurumsal yapılanmayı, afet güvenliğini önceleyen bir ekonomiyi, tedbirleri kararlılıkla uygulayan bir siyaseti ve afet farkındalığı yüksek bir toplumu” oluşturmak ve bu yolda ilerlemek zorundayız. Üzerinde yaşadığımız yerkürede tanık olduğumuz gelişmelere, aklın ve bilimin ışığını yansıtmaya çalışmak temel anlayışımız olmaya devam edecektir” diye konuştu.

Yıldız, açıklamasının sonunda, “Yapılacakları hep zamana bıraktık. Peki ya zaman da bize bırakıyorsa” sorusunu yöneltti.

Related Posts

İsrail’in İran’a saldırıları sonrası festivalin müzik ve eğlence bölümü iptal edildi

İsrail ve İran’ın karşılıklı saldırıları dünya gündemindeki yerini koruyor.

Antalya’nın dağları delik deşik ediliyor: Köylüler imza kampanyası başlattı

Antalya’da bir kalker ocağının doğa harikası ve geniş ormanlık alanlara sahip Hisarçandır bölgesinde patlatmalı üretim amacıyla yaptığı başvurunun kabul edilmemesi için köylüler, imza kampanyası başlattı.

İsrail insani yardım bekleyen Gazzelilere ateş açtı

İsrail’in insani yardım bekleyen Gazzelilere yönelik saldırılarında 34 kişi yaşamını yitirdi.

ABD ile Almanya’dan 14 yeni askeri kargo uçağı İsrail’e ulaştı

İsrail Savunma Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, uçakların, İsrail’in, 13 Haziran’da İran’a saldırılarının başlamasından bu yana kullandığı hava ve deniz köprülerinin bir parçası olarak ülkeye ulaştığı bildirildi. Sevkiyatın, ordunun …

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan tutuklandı

Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, tanık ifadeleri doğrultusunda tutuklama talebiyle hakim önüne çıkarıldı. Adem Soytekin ve Servet Yıldırım’ın etkin pişmanlık kapsamındaki ifadeleri sonrası Pehlivan hakkında başlatılan soruşturmada tutuklama kararı çıktı.

Ukrayna ve Rusya arasında yeni esir takası

Rusya ve Ukrayna, haziran ayının başlarında İstanbul’da yapılan barış görüşmelerinde varılan anlaşma kapsamında bir yeniden esir takası gerçekleştirdiklerini bildirdi.