Yapay zekânın yayıncılık dünyasına dair tartışmaları sürüyor. Yazar ve yapay zekâ platformlarının sık sık Batı’da telif davalarıyla karşı karşıya geldiği bugünlerde, komedyen Rhys James’in hatıra kitabının daha yayınlanmadan yapay zekâyla sahtesinin üretilmesi, yeni bir endişe kaynağı oldu.
KORSAN KİTAP ÇIKIŞI
Farklı yapay zekâ algoritmalarının, LibGen gibi illegal platformlarda bulunan korsan kitaplarla eğitildiği iddia ediliyor. Türkiye gazetesinden Murat Öztekin’in haberine göre, ABD’de bu hususta Meta ve Microsoft gibi teknoloji kuruluşlarına açılmış davalar mevcut. Söz konusu illegal platformda Orhan Pamuk, İskender Pala ve Ahmet Ümit gibi Türkiye’den birçok yazarın yüzlerce korsan eseri de yer alıyor. Ayrıca ülkemizde kapalı sosyal medya grupları üzerinden dijital kitap korsancılığı devam ediyor. Yapay zekâ yüzünden “sahte” veya “korsan” kitapların sayısının önümüzdeki günlerde daha çok artacağı düşünülüyor.
PDF KORSANCILIĞINDAN YAPAY ZEKÂYLA KORSANCILIĞA
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, yapay zekânın yayıncılığa kötü bir etki yapabileceğini kaydederek “Türkiye’de yaygın olan PDF kitap korsancılığı, ne yazık ki yapay zekâ ile yapılan sahteciliğe zemin hazırlıyor. Farklı platformlarda paylaşılan illegal kitap PDF’lerinden yapay zekâyla birçok kitap üretilebilir, tanınmış bir yazarın ismiyle sahte bir kitap sunulabilir. Dolaşıma bulunan korsan kitap PDF’lerinin bazı bölümlerinden bile yapay zekânın desteğiyle korsan kitaplar çıkarmak mümkün” diye konuşuyor.
AKADEMİSYENLERDEN TEŞVİK İÇİN “KOPYALA YAPIŞTIR” KİTAP
Akademik dünyada yapay zekâ desteğiyle sahte kitapların arttığını söyleyen Kocatürk “Devlet tarafından kitap yazmaları için akademisyenlere maddi teşvik veriliyor. Bazı akademisyenler ise birkaç kişi bir araya gelip kopyala yapıştır tarzında yapay zekâyla kitaplar yazıyor” ifadelerini kullanıyor. Türkiye’de dijital korsancılığın akademik kitaplarda öne çıktığı iddia eden Kocatürk, bu durumu şu sözlerle anlatıyor: “Bütün gelişmiş ülkelerde akademik kitaplar, pazarın yaklaşık yüzde 30’una tekabül eder. Türkiye’de ise bu rakam, yüzde 1 bile değildir. Bunun sebebi akademik kitaplarda korsanın fazla olmasıdır.”
AKADEMİK KİTAPTA YÜZDE 95 DÜŞÜŞ
Akademik kitap satışlarının her geçen gün azaldığını kaydeden Kocatürk “Türkiye’de 2010’da yüz civarında olan üniversite sayısı, bugün 200’ü geçmiş durumda. Buna rağmen 2010’dan beri akademik kitap satışlarımız, yüzde 95 geriledi. Edebiyattaki korsancılık bu kadar yıkıcı değil” şeklinde konuşuyor.
YAPAY ZEKÂ MİLYONLARCA KİTABIN DETAYLARINI SUNUYOR
Dijital iletişim araştırmacısı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ise “Yapay zekâ kitap korsancılığını hem doğrudan hem de dolaylı olarak beslemektedir” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Çünkü yapay zekâ modelleri, internette bulunan milyonlarca korsan e-Kitabı tarayabiliyor. Böylece kullanıcılar, yapay zekâya soru sorarak büyük emeklerle hazırlanmış olan ve telif haklarıyla korunan kitaplar hakkındaki detaylara ücretsiz şekilde ulaşabiliyor. Yapay zekâ algoritmaları, korsanın yayılmasına yol açabiliyor.”
‘YAPAY İÇERİK’ ARTACAK
Yapay zekânın önümüzdeki senelerde kitap dünyasında daha büyük problemler doğuracağını savunan Prof. Dr. Kırık “Yayıncılıkta ‘yapay içerik’ giderek büyük bir problem hâline gelecek, yapay zekâ sebebiyle yüzeysel ve birbirine benzeyen içerikler ortaya çıkacak” yorumunda bulunuyor.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, yapay zekânın yazarlar için oluşturabileceği bir riske daha dikkat çekiyor: “Edebiyatçıların kaleme aldıkları kitapların son okumalarını artık yapay zekâya yaptırdıklarını duyuyoruz. Bu da ciddi bir risktir. Zira yapay zekâya yüklenen her veri depolanmaktadır. Dolayısıyla bir yazarın kendine ait metni, daha basılmadan başka birinin ismiyle okuma ihtimali vardır. Yapay zekâ ilerledikçe bu tür suçların önü açılacaktır.”
ÇARE HUKUKTA
Yapay zekâ ile yazarlar arasındaki telif davaları bütün dünyada devam ediyor. Sanatçılar eserlerinin telif haklarının ihlal edildiğini savunurken, yapay zekâ platformları ise “adil kullanım hakkıyla” algoritmalarını eğittiklerini iddia ediyor. Mevcut kanunlar yapay zekânın meydana getirdiği problemleri karşılaşmakta yetersiz kalıyor. Bu sebeple çeşitli ülkelerdeki hukuki mevzuat tartışılıyor ve değiştirilmeye başlanıyor. Uzmanlar, potansiyel problemlerin çözümü için Türkiye’de de yeni hukuki adımların atılması gerektiğini savunuyor. Hazırlıkları devam eden Dijital Telif Kanunu’nun bu sene içerisinde çıkması bekleniyor.