Barrack’dan İsrail’in Suriye Hamlesine ‘Baş Ağrısı’ yanıtı

“`html

Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Elçisi Thomas Barrack, Washington’da ABD Dışişleri Bakanlığı’nda basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.

“Suriye’ye yönelik yaptırımların tamamen kaldırılması için Kongre’nin destek sağlaması şart” diyen Barrack, Caesar yaptırımlarının sona ermesi gerektiğini belirtirken, devlet destekli terör tanımıyla ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekti. ABD Dışişleri yetkilileri, Suriye’deki Al Şara yönetimi için tarih boyunca “Suriye Geçiş Hükümeti” ifadesini kullandıkları halde, Barrack artık bu tanımın “Suriye Arap Yönetimi” olarak değiştiğini belirtti.

İNSAN HAKLARI VE BELEDİYE BAŞKANLARI KONUSU GÖRMEZDEN GELİNDİ

Gazze konusundaki destekleri yine Türkiye’den aldıklarını vurgulayan Barrack, Suriye’nin kuzeydoğusundaki zorlu duruma dikkat çekti ve Türkiye’nin varlığı ile tampon bölgenin önemini anlattı. İsrail’in Suriye’deki rolüne ve eski Başkan Donald Trump’ın konuya yönelik bakış açısına dair gelen soruya Barrack, “Başlangıçta bu durum küçük bir baş ağrısı gibi başlıyor ancak tüm şiddetiyle artıyor” şeklinde esprili bir yanıt verdi.

Son olarak Thomas Barrack’a Türkiye’deki insan hakları durumu hakkında bir değerlendirme yapması soruldu. İmamoğlu davasından sonra daha fazla belediye başkanının cezaevine alındığı hatırlatıldığında, Barrack toplantının bitiminden sonra gelen bir soruya “F-35’ler ve S-400’ler gibi önemli meseleler gündemde” diyerek yanıt verdi.

Barrack, Suriye’nin istikrarından bahsederken;

Şu an Suriye’de yaşanan tüm gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Geçici hükümet olarak tanımladığımız Suriye Arap Hükümeti, bu süreçleri ve prosedürleri etkili bir şekilde uygulayacak kapasitede değil. Yargı sistemi ve anayasal düzene geçiş için gerekli olan yargı denetimi gibi kritik konularda ciddi eksiklikler mevcut.” dedi.

“Şu anda hızlıca hareket etmeye çalışıyoruz, sanki bir ‘hızlı randevu’ ayarlıyormuşuz gibi. Anayasa ile başlayalım, adalet sistemiyle ilerleyelim, mülkiyet konularını halledelim. Danışmanlar görevlendirelim ve askeri yapının yeniden düzenlenmesi için rehberlik edelim — bu oldukça kapsamlı bir mesele.”

“KUZEYDOĞU’DA TAMPON BÖLGE”

Güvenliğin temel bir unsur olduğuna vurgu yapan Barrack, kuzeydoğuda Türkiye’nin varlığıyla işbirliği içerisinde oluşturulan bir tampon bölge olduğuna da dikkat çekti. “Burada YPG ve SDG iş birlikleri ile kurulan bu tampon bölge, hem Irak’a hem de Ürdün’e kadar uzanıyor. İran’ın da iç tehditlerden biri olarak mevcut” dedi.

“SURİYE’YE DÖNMEK İSTEYEN 10 MİLYON SURİYELİ VAR”

Barrack, Suriye’ye geri dönüşler üzerine şu açıklamalarda bulundu:

“Köylerine dönen insanların güvenliği sağlanmalı. Şu anda hala sokak çatışmaları yaşanmakta ve bu ciddi bir sorun. İç istikrarın sağlanması, olayları yakından takip etmemizi gerektiriyor.”

Tüm komşu ülkelerin bu konuda aktif rol oynadığını belirten Barrack, Türkiye’nin bu yardımda son derece işbirlikçi olduğunu ifade etti. Suriye hükümetinin de yardımları kabul etme konusunda istekli olduğunu ancak sürecin yavaş ilerlediğini aktardı.

“13 milyon Suriyelinin, 10 milyonu Suriye’ye geri dönmek istiyor. Ancak vize, pasaport, doğum belgesi ve mülkiyet hakkı gibi konular göz önünde bulundurulmalı. Bu bölgeler oldukça tahrip olmuş durumda. Şam bile, tarihi bir şehir olmasına rağmen harabe halinde.”

Yani “Evinize dönün” çağrısı yapılırken, ilk önce enkazın kaldırılması ve kimyasal silahların temizlenmesi şart. Bu görevleri yerine getirecek ekiplerimiz mevcut. Bulunduğumuz bölgeyle ilgili net yaklaşımlarımız var.”

“Bakan, devlet destekli terörizm tanımını kaldırmayacağını belirtti. Bu durum, Kongre ile yürütülen altı aylık geriye dönük değerlendirmeyi kapsıyor. Eleştiriler geçerli değil; asıl mesele, 30 yıllık baskı ve 15 yıllık korkunç yönetim altında olan insanların güvenilir bir hükümete hala kavuşmamış olmaları. Yeni hükümete güven kazandırmak zaman alacaktır.”

Barrack, Süveyda’da yaşamını yitiren Amerikan vatandaşıyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve El Şaara yönetiminin FBI ile işbirliği içerisinde olduğunu, sorumluların cezalandırılacağını da sözlerine ekledi.

İSRAİL’İN SURİYE’DEKİ ROLÜ

İsrail’in Suriye’deki rolü ve güneyde güvenlik alanı oluşturma çabalarının, yönetim işlevlerini harekete geçirerek istikrarı sağlama çabalarına etkisini sorgulayan bir soruya Barrack, şaka yollu cevap verdi.

“Şam’ın güneyinde bir güvenlik bölgesi oluşturma niyeti söz konusu. Bu durum, Körfez ülkeleri ve Türkiye’nin Suriye’deki yönetişim işlevlerinin nasıl etkilendiği sorusunu gündeme getiriyor. Bu süreçte nasıl bir yol izlemelisiniz?”

Barrack, “İki Tylenol’lük baş ağrısı ile başlıyorum, başkan bana doğrudan talimat verdiğinde ise dört Tylenol’lük bir baş ağrısı yaşıyorum” diyerek, “Başkan bu konuya sürekli ilgisini sürdürüyor” dedi. Şaka bir yana, bu durumun işleri zorlaştırdığını kabul etti.

“Yeni bir lider var (Şara). O bir savaşçı ve uzun süre askeriyenin liderliğini yaptı. Kendi destekçileri arasında dış düşmanlar olduğu sırada kontrolün tam anlamıyla elinde olmaması kaygı verici bir durum. Bu bizler için yol açabilir, çünkü bir düzene ulaşmayı sağlayabilir; ama o için bir zayıflık göstergesi olarak algılanabilir.”

ŞARA’YA YAPILACAK HIZLI DEĞİŞİKLİKTE RİSK VAR!

“Başkan kendi düşmanlarını değerlendiriyor. Bu düşmanların çoğu hâlâ içeride. İktidara taşıyan savaşçıların bir kısmı West’le olan sorununu hissetmeye başlayacak. Eğer batı derse ki: “Artık bunları istemiyoruz”; başkan bu durumla uğraşmak zorunda kalacak.”

BARRACK: İSRAİL’İN HEDEFİ GOLAN’I GENİŞLETMEK DEĞİL, İran’a KADAR GÜVENİLİR ORTAKLAR ZİNCİRİ

İsrail’in Suriye üzerinde daha agresif bir tutum takındığı gerçeğini değerlendiren Barrack, “İsrail Golan Tepeleri’ni İran sınırına dek genişletme planı yapmıyor; onların amacı, bu bölgenin güvenilir bir tampon bölge olması.”

Yani “Bunu herhangi bir yönetim kişinin inançları üzerinden yapıyor olabilir; aslında kimin yönettiğinin önemi yok. Dikkate alınması gereken tek şey o bölgeye kimsenin müdahalesine izin vermemek.”

Bu durum doğal olarak karmaşık sonuçlara yol açmakta. Barrack, “İsrail-Suriye ilişkisi ne olacak? Lübnan ve Filistin ile ilişkiler nasıl şekillenecek? Ürdün, tüm bu süreçte önemli bir aktör. Onlar bu konularda büyük yardımlar sağlıyor.”

“ALİYEV GÜÇLÜ BİR LİDER”

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki barış görüşmeleri ve ABD’nin Zengezur Koridoru üzerindeki arabuluculuğu hakkında ise Barrack, “Bu konu uzun zamandır üzerinde durulan bir mesele ve Aliyev oldukça güçlü bir lider. Ermenistan’ın ise burada açık bir sorunu ve anayasal bir engeli var. Biz bu konuda hakkaniyetli bir arabulucu olabilmek için çabalıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

Barış görüşmelerindeki tıkanıklığı aşmak adına bu önerinin yapıldığı belirtildi. ABD, Güney Kafkasya genelinde ulaşım altyapısının güçlendirilmesini desteklediklerini vurguladı.

Barrack, “Eğer bu 32 kilometrelik güzergah nedeniyle herkes tartışıyorsa, bu yolu biz denetim altına alabiliriz. Bir komite veya otorite kurarak herkes bu güzergahı kullanabilir. Ancak bu Ermenistan için ölümcül bir darbe olabilir.” dedi.

“Her iki taraf da şunu sorguluyor: Gerçekten Amerika’nın doğu ile batı arasındaki en önemli karayoluna sahip olmasını istiyor muyuz? Sanırım hayır.”

Bütün bu meselelerin oldukça kabile merkezli olduğunu söyleyen Barrack, “Eğer Suriye’deki ticaret açılırsa, orada yaklaşık 4 milyon Arapça ve Türkçe konuşan Suriyeli mevcut. Bu durum büyük bir fırsat sunar. Ermenistan’dan Kafkaslar’a açılacak ticaret yolları da oldukça önemli. Ancak tüm bunlar etnik faktörlerle boğuşmalarla karşı karşıya kalıyor.” şeklinde konuştu.

Barrack, “Katar’ın Hamas ile yaptığı diyalog, bizim isteğimiz üzerine gerçekleşiyor. Türkiye de benzer bir diyalog yürütmektedir. İsrail’in amacı ise HAMAS ve İran’ı nötralize etmek. Bunun dışında toprak kazanımına yönelik bir amacın olduğuna inanmıyoruz.” dedi.

“`

Related Posts

Enerji içeceği diye aldılar votka çıktı! ‘Yok artık’ dedirten skandal

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Celcius markasına ait bazı enerji içeceklerinin alkolle karıştığının saptandı. Durumun saptanmasının hemen ardından ürünlerin tüketilmemesi konusunda uyarılar yayımlayarak, geri çağırma kararı alındığını açıkladı …

ICRYPEX’in sahibi Gökalp İçer’in mal varlıklarına el konuldu

İstanbul’da uyuşturucu temin ederek avukat Göksu Çelebi’nin ölümüne neden olduğu iddia edilen ve tutuklanan ICRYPEX’in sahibi Gökalp İçer’in mal varlıklarına el konuldu.

Porsuk Çayı kenarında aniden fenalaştılar: 1 ölü

Eskişehir’de Porsuk Çayı kenarında içki içtikten sonra fenalaşan iki kişiden biri hastanede hayatını kaybetti.

Şakanın sonu kanlı bitti: İş arkadaşını bıçaklayarak öldürdü

Denizli’de iki iş arkadaşı arasında başlayan şakalaşma cinayetle son buldu.

Ordu’da Ulaşım Ağları Güçleniyor: Çamurlu Mahallesi’ne Sıcak Asfalt

Ordu Büyükşehir Belediyesi, Ünye ilçesinin sahil trafiğini rahatlatmak amacıyla Çamurlu Mahallesi’nde sıcak asfalt çalışmaları yaptı. Yeni yol, bölge halkının ulaşımını kolaylaştırırken, vatandaşlar yapılan hizmetten memnuniyet duyduklarını belirtti.

New York’taki silahlı saldırı: Dünyanın en büyük fon şirketinin yöneticisi öldürüldü… Nedir bu Blackstone

New York’ta yaşanan silahlı saldırıda, dünyanın en büyük fon yönetim şirketi Blackstone’un İcra Kurulu Başkanı Wesley Lepatner’in yaşamını yitirdiği açıklandı. Wesley Lepatner’ın kariyeri ve Blackstone’un tarihi merak uyandırdı.